Tüm aşk ilişkilerinde ilk buluşma unutulmaz. Herkes karşı tarafı tanımaya çalışır. Bunun için biriyle yüz yüze görüşmeniz, konuşmanız gerekiyor. Böyle bir durumda elinizi cebinize koymalısınız.
"Alman hesabı" diye bir kavram var. Bu uygulamaya göre herkes faturasını kendi ödüyor. Azerbaycan'da hesap genellikle beyefendilere düşüyor. Çoğu kadın ve erkek, faturayı erkeklerin ödemesi gerektiğini düşünüyor.
Ama ilk buluşmada faturayı kim ödemeli?
Şair Rabiga Nazımgizi, Azerbaycan'da bir kadının hesabı ödemesini veya hesabı paylaşmasını hakaret olarak gören erkeklerin olduğunu şöyle söylemiştir:
"Aksine paylaşmanın gerekli olduğunu düşünenler var. Alfonslar da var, o asla. Genel olarak, bir erkek arkadaş, koca veya erkek kardeş olmadığı sürece, faturayı teklif edenin ödemesi gerektiğini düşünüyorum. Ya da fatura paylaşılmalı.”
"Trend" haber ajansı muhabiri Samir Gulaliyev, böyle durumlarda cömertlik anlamında hesabı adamın ödediğini söyledi:
"Diyelim ki bu yazılı olmayan bir kanun. Bu arifede kadının zengin olması ve erkeğe acıması ve faturayı kendisinin ödemesi mümkündür. Böyle cana yakın kadınlar da var. Bak işte o zaman o kadın bir erkeğin gözdesi olur."
Gazeteci
Mushfiqa Bayramli, ilk buluşmada hesabı sadece erkeğin ödemesi gerektiği yaklaşımının yanlış olduğunu söyledi:
"Bir erkek sizi ilk buluşmaya davet ederse, hanımefendi onun ödeme yapmasına imkan vermeli. Sadece nezaket uğruna, bir kadın teklif edebilir. Konudan sapıyorum ama çoğu hanım yanımda bir erkek varken ödeme yapmamın adil olmadığını düşünüyor. Her zaman faturayı ödemek zorundadır. Bu yanlış bir düşüncedir. Aslında toplantı sayısı ne olursa olsun faturaların eşit olarak ödenmesi gerekiyor.
Araştırmacı gazeteci, göçmenlik uzmanı
Dilgam Ahmed erkeğin hesabı ilk buluşmada ödemesi gerektiğini söylüyor:
"İlişki bir buluşmaysa, faturayı erkek ödemek zorundadır. Herhangi bir işle ilgili ise, işi yapanın ödemesi daha iyidir. Bir bayan tavsiyemi dinledi, tanıştık ve hesabı o ödedi."
"Khalq gazetesi" muhabiri Afsana Alasgarli, ister iş görüşmelerine, ister özel toplantılara davet edenin hesabı ödemesi gerektiğini söylüyor:
"Erkek ya da kadın olması fark etmez."
Psikolog
Vafa Rashidova'ya göre bu konuda en büyük rolü etnopsikoloji oynuyor:
"Ayrıca kişinin karşı tarafa karşı tutumu hangi aşamada olduğuna bağlıdır. Burada milliyet çok önemlidir. Etnopsikoloji dediğimde tam olarak bunu kastediyorum.
Azerbaycan psikolojisinden yola çıkarsak, ilk faturayı erkeklerin ödemesi bizim karakterimizde ve alışkanlıklarımızda var. Ama ödemek zorunda olduğunu söyleyen bir yasa yok. Önemli bir noktaya değinmek istiyorum.
Bizim ülkemizde faturasını ödemeyen erkek kadının gözünde beğenilmez. Bir erkek de karşı tarafı kaybetmemek için “faturayı ödemek” zorunda hisseder. Bu, her durumda böyle değildir, ancak bu tür durumlar nadir değildir."
Vafa Rashidova, borç para alıp ilk buluşmalarına giden epeyce insan olduğunu söyledi.
"Erkekler fatura ödemeyi severler ve bu geleneği yaşatırlar. İlişki güçlendikten sonra, faturaları kimin ödediği artık önemli değil. Feminist zihniyete sahip kadınlar sıklıkla, "Neden bir erkeğe bağımlı kalayım da ona içtiğim çayın parasını ödeyeyim ki?" şeklinde bir görüş dile getiriyorlar. Feminist olmayan bayanlar bu jeste bayılıyor."
"İlk görüşme ile ilgili fikirlerin oluşmasında çevredekilerin de rolü var. Görüşmeden gelen hanıma “Nasıl biriydi?” diye sorulmaz. İlk soru "Faturayı kim ödedi?" olur. Para verdiyse, o iyi bir insandır. Psikolog, "Hayır, ödemediyse kötü bir insandır" dedi.
https://youtu.be/LU_uUi45uDk
Kaynak. oku.az
Yazar.
Ilhama Abulfat
