Rujun tarihi Mezopotamya'ya kadar uzanır. Ancak kimin icat ettiğine dair kesin bir bilgi olmasa da dudak renklendirmenin en eski kültürü 5000 yıl öncesine kadar uzanıyor. Bu yüzden söz konusu yıllarda kadınlar, değerli taşların ezilmesiyle elde edilen rengi dudaklarını boyamak için kullanmışlardır.
Yunanlılar yalnızca ahlaksızdır kadınlar diğer kadınlardan farklı olmaya zorlandı, aksi halde cezalandırıldı.
Eski
Mısır halkının kültüründe ruj kullanımı kraliyet ve prens aileleri ve ağırlıklı olarak kırmızıydı, ruj mor renklerle birlikte iyot kullanılarak elde edildi. Aynı zamanda Kleopatra'nın boya olarak böcek ve karınca suyunu kullandığı bilinmektedir.
Ruj, Orta Çağ'da Kilise'nin ısrarıyla yasaklansa da, 16. yüzyıldan sonra I. Elizabeth döneminde bu kültür serbestleştirildi. O zamana kadar bal ve kırmızı boya kullanan kadınlar I. Elizabeth'ten sonra siyah ruju tercih ettiler.
Modern rujun temellerini atan ülke Fransa oldu. Ruju ilk paketleyen ülke olan bu ülke, 1884 yılında ipek ambalajında satmıştır. Hint ve geyik yağı karışımından elde edilen bu ürün, Paris'ten Avrupa'ya hızla yayıldı.
1920'li yıllarda yeniden popüler hale gelen siyah dudak rengi, filmlerin etkisiyle daha da popüler hale geldi. 1930'larda bugünkü şekline benzer boyalar cam kaplarda satılırken, 1940'larda Amerika'da büyük ilgi görerek en çok satan ürünlerden biri haline geldi.
Sonuç olarak rujun son hali, yani ilk kıvırma boya, İkinci Dünya Savaşı arifesinde icat edilmiş ve bahsedilen yıllardan sonra her kadın çantasında ruj taşımaya başlamıştır.
Source.bilgibazarı.com
