
İMAM SADIK'IN (AS) GÜZEL KARAKTERİNDEN ÖRNEKLER.
Yüksek ahlak sahibi olan İmam Sadık (a.s.), Cenab-ı Hakk'ın ayetlerinden biridir. O, güzel ahlakıyla diğer peygamberlerden ayrılan dedesi Resuli-Ekram'ın (as) ahlakına sahipti. Onun güzel ahlakından ve edebiyatından bazı örneklere dikkat edelim:
1. İmam Sadık'ın (a.s) Tevazusu.
Tevazu, İmam Sadık'ın (a.s) en açık ahlakıydı. Kibirle mücadelesi, alçakgönüllülüğünün canlı bir kanıtıdır. Bir adama, "Kabilenin efendisi kim?" dedi. - sorulduğunda, "Ben!" o cevapladı. İmam (a.s.) şöyle buyurdu: "Onların efendisi olsaydın, 'Ben'im' demezdin." ("Et-tabakatu'l-kübra", cilt 1, s. 32.)
2. İmam Sadık'ın (a.s) Cömertliği.

İmam Sadık (a.s) insanların en cömertiydi ve malını fakirlere dağıtırdı. O Peygamber'in cömertliğine dair pek çok hadis vardır. Bunlardan birkaç örneğini burada zikretmekle yetiniyoruz:
1. Bir gün Ashja Sullami, İmam Sadık'a (a.s.) gitti. İmam (a.s) hastaydı. İmam (a.s.) onu gördü ve: "Neden geldin?"
Bir şiir okudu ve şöyle dedi:
"Allah sana her durumda afiyet ve şifa versin. Bu hastalığı vücudundan çıkarsın. Tıpkı dilenmenin rezilliğini boynundan aldığı gibi."
İkinci kıtanın son mısrasında ihtiyacını ima ediyordu. Bu, ifadesinin zarafetini ve zarafetini gösterdi.
İmam Sadık (a.s) onun ihtiyacını anladı ve kölesine: "Ne kadar paran kaldı?"
Kulum: "Dört yüz" dedi.
İmam (a.s.) parayı ona vermesini emretti. ("Al-Amali", Şeyh Tusi, cilt 1, s. 287.)
2. Medine yakınlarında "Ziyad Tepesi" adı verilen ve birçok hurma ağacı bulunan bir yeri vardı. İmam (a.s), hurma olgunlaşınca bir kapının açılmasını emrederdi ki insanlar bahçeye girip hurmaları yiyebilsinler. Yaşlılıktan ve hastalıktan bahçeye gelemeyen komşulara hurma verilmesini emrederdi. Kalan hurmaları Medine'ye götürür, çoğunun fakirlere, zayıflara ve muhtaçlara verilmesini emrederdi. O bahçenin geliri dört bin dinar olur. Üç bin dinarı dağıtır, kalan bin dinarı kendisine alırdı.” ("Al-Imam Cafer es-Sadık (a)", s. 47.)
Cömertlik ve cömertlik, o evliyanın vasıflarındandı. Zenginliği, fakirleri doyurmak ve giydirmek için bir araç olarak görmüş ve başka hiçbir şekilde değer vermemiştir.
3. İmam Sadık'ın (a.s) gizlice verdiği sadaka.
Geceleri ve gizlice sadaka vermek, Ehl-i Beyt (as) imamlarının âdetlerinden biriydi. Çünkü bu işte dünyevî bir amaç güdülmez ve sadece Allah rızası için yapılan bir amel sayılır. Masum imamların (as) her biri fakirlere yardım ettiği halde, imamları tanımadılar.
İmam Sadık (a.s) da Medineli fakirlere yardım etti ama onlar İmam'ı (a.s) tanımadılar. Vefatından sonra fakirlere yardım etmeyi bıraktığında, fakirler kendilerine yardım edenin İmam Sadık (a.s) olduğunu anlayacaklardı. ("Al-Imam Cafer es-Sadık (a)", s. 47.)
İsmail bin Cabir, İmam Cafer Sadık'ın (a.s) gizli yardımını şöyle anlatıyor: "İmam Sadık (a.s) bana bir çanta içinde elli dinar verdi ve şöyle dedi: "Bu parayı Beni Haşim'den falancaya ver ve sakın benim tarafımdan verildiğini söyle." Parayı o kişiye verdiğimde bu parayı kimin gönderdiğini sordu.
"Sana veren kişi onu tanımanı istemiyor" dedim.
Şahıs, "O zat bana her defasında şu kadar para gönderiyor ama Cafer Sadık zengin olduğu halde bana bir dirhem vermiyor" dedi. ("Majmueyi-Warram", cilt 2, s. 82.)
Yazar. Rza Şukurlu
Kaynak. Maide.az