Savaş tek başına can almaz

Savaş tek başına can almaz

Savaş, bu dünyanın insanının icadı değildir. Kalbinde bu kadar çok manevi duygu olan ve doğanın güzelliklerinden zevk alabilen bir insan nasıl bu kadar çok suç işleyebilir? Bazen o kadar basit, hatta ilkel konular için savaşlar yapıldı ki, insan şaşırmadan edemiyor. Ekim 1925'te Yunanistan-Bulgaristan sınırında bir sokak köpeği yüzünden 100'den fazla insan öldü. 1788 yılında alkol nedeniyle meydana gelen Karansebeş Savaşı, Avrupa tarihinin en saçma savaşlarından biri olarak kabul edilir. Honduras ile El Salvador arasında bir futbol savaşı çıktı. Savaşlarda onbinlerce insanın bu kadar saçma sebeplerle hayatını kaybettiğini de hesaba katarsak, konunun rengi değişir. Savaşın en acı yanı ölen sivillerdir. Eski zamanlardan beri insanın evi, onun huzur duyduğu bir yer olarak görülmüştür. Ancak bugün pek çok Müslüman ülkede yaşayan siviller için ev artık bir huzur yeri değil. Irak'ta, Suriye'de, Yemen'de, Karabağ'da, Filistin'de vs. Çatışma bölgelerinde yaşayan siviller sabahları yarın ne gibi kayıplarla karşılaşacaklarının endişesiyle uyanıyorlar. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Rakka kentini teröristlerden kurtarma adına yürüttüğü operasyonlarda bin 600 silahsız vatandaşı öldürdüğü vurgulandı. Bu sadece bir şehirdeki katliamın bir göstergesi. Müslüman kimliğindeki insanlar bunca suçun arka planında gündemlerini oluşturamıyorlarsa, o zaman "yeniden başla" butonuna basmayı denemeliler. Bu savaşların insanlığa verdiği zararı geri almak yüzyıllar alacaktır. Şehirler yeniden inşa edilebilir, ancak insanların gözleri önünde gerçekleşen suçların etkilerini etkisiz hale getirmek kolay olmayacaktır. Anneannelerimiz, dedelerimiz savaş döneminin zorluklarını ölene kadar anlatırlardı. Bu bakımdan herkesin bu konuyu düşünmesi ve pozisyonunu netleştirmesi gerekir. Matlab Hamzalı İmam Sadık (as)'ın adını taşıyan İslami Eğitim Akademisi "Değerler" Gazetecilik Okulu Mezunu Kaynak. deyerler.org
568 Views