Afrika'nın 40 milyon nüfuslu Fulani kabilesi, İslam'a geçen ilk kabile olmasıyla diğerlerinden ayrılıyor.
Orta Afrika'da yaşayan Fulanilerin çoğu yarı göçebe bir yaşam tarzı sürüyor. Kabilenin diğer üyeleri şehirlerde yaşıyor.
Yarı göçebe bir yaşam süren Fulaniler, tarım ve hayvancılıkla uğraşırlar. Hayvanları otlatmak için ülkenin güneyine gitmek zorunda kalan kabile üyeleri, çiftçilerin bazen hayvanlara el koymak, bazen de onlara saldırmak istediğini iddia ediyor.
Fulanilere saldıran çiftçiler bunun asıl sebebinin din olduğunu söylüyor. Fulaniler, Hıristiyanların çoğunlukta olduğu güney bölgesinde 18. yüzyıl İslam alimi Osman Dan Fodio'nun fikirlerini yaymaya çalıştıkları için saldırıya uğruyor.
Bölgenin kuzeyinde Müslümanlar, güneyinde Hristiyanlar, orta bölgesinde ise Fulaniler yaşamaktadır. Dini gerekçelerle çatışmalar genellikle bu bölgede meydana gelir. Fulani kabilesi, "Sokoto Halifeliği" gibi birçok İslami toplum kurdu ve bilim adamları üretti. Sokoto Halifeliği 1804 ile 1903 yılları arasında vardı ve Osman Dan Fodio tarafından kuruldu.
Kabile üyesi Yusif Shehu diyor ki:
"Hayvanları otlatmak için yeni meralar bulmalıyız. Buraları bulmak için 18 yılda 300 km yol katettik. Sürekli arayış içinde olduğumuz için göç etmek zorunda kalıyoruz. Biz aşiret insanları olarak lüks hayatla hiç ilgilenmiyoruz.”
Fulani için gün sabah namazıyla başlar ve ardından erkekler hayvanları sağmaya gider. Kadınlar uyanır uyanmaz günlük işlerini yapar ve erkekler sütü getirirken kahvaltı hazırlar. Sabah kahvaltısının ardından hayvancılık ve tarla işleriyle uğraşıyorlar.
Karanlığın çökmesiyle aşiretler evlerine dönüyor, Kuran'ı Kerim'i okuduktan sonra aile üyeleriyle sohbet ediyor ve çocuklara masallar anlatıyorlar.
Hayvancılığın yanı sıra mısır, biber, patates ve domates yetiştiren Fulaniler mısırlarını hayvanlar yemesin diye yüksek yerlerde yetiştirirler.
Kaynak. bizimyol.info, raznya.az
