Deha, süper zeka ile değil, yaratıcılıkla - herhangi bir yükümlülükten kurtulmanın bir yolunu bulmakla açıklanır.
Standart dışı düşünme
Örneğin mucit, diplomat, bilim adamı, yazar ve politikacı olan
Benjamin Franklin'in okul eğitimi almamış hayatını düşünün. Paratoneri icat eden ve okyanus akıntılarının sıcaklığını ölçen Franklin Gulfstream, akıntının doğru bir haritasını çizen ilk kişi oldu.
Albert Einstein'ın kaderi de benzer. Çocukken geç konuşmaya başlayan Albert, dönemin eğitim sistemine uymadığı için derslerinde başarılı olamamıştı.
Dil becerilerinin geç gelişimi ona, diğerlerinin hafife aldığı ve görmezden geldiği günlük olayları gözlemleme fırsatı verdi.
Einstein gibi Steve Jobs da güzelliğin önemine inanıyordu. Sanat, kesinlik ve beşeri bilimlerin birbiriyle birleştirilmesi gerektiğine inanıyordu. Bilindiği gibi Jobs, okulu bıraktıktan sonra kaligrafi ve dans derslerine kaydoldu ve ardından manevi gelişim için Hindistan'a gitti.
İlgi
Leonardo da Vinci en olağanüstü dahi olarak kabul edilebilir. Bir bilim insanı olduğu kadar bir sanatçı gibi de düşündü, zihni teorik bilgiyi görselleştirebiliyordu. Kendi deyimiyle deneylerin ve deneylerin takipçisiydi. En önemli özelliği meraktı.
Kalan günlüklerinin binlerce sayfası, onu ilgilendiren sorularla dolu. Örneğin insanların neden esnediğini, dairenin alanına eşit bir karenin nasıl çizileceğini, aort kapağının nasıl kapandığını, insan gözünün ışığı nasıl algıladığını ve bunun resimde nasıl kullanılabileceğini öğrenmek istiyordu. Timsahların çenelerini, insan yüzünün kaslarını, ay ışığını incelemek istiyordu.
Sıradan insanların sadece çocukken düşündüğü şeylerle ilgileniyordu (örneğin, gökyüzünün neden mavi olduğu).
Bazı insanlar belirli alanlarda dahidir, örneğin matematikte Leonard Euler, müzikte Mozart. Da Vinci'nin yetenekleri ve ilgi alanları birçok alanı kapsıyordu. Ölü bedenlerin derisini yüzerek kasları inceleyen Da Vinci, zeki olduğu için değil, daha da önemlisi her şeyi merak ettiği için bir dahi olarak görülüyordu.
Yazar. Nazrin Hasanova
Kaynak. oku.az
