#6459
Mecnun bir gün ibadetini yarıda keser ve Leyla'yı beklemeye başlar. Aşk onu o gece sarhoş etti. Ama ne kadar beklerse beklesin faydasız.
Sonunda başını öne eğer ve Tanrı ile barışır. Diyor ki: "Allahım! Neden canımı yaktın, beni hasta ettin? Bana Leyli kupasını verdin ve bu oyunla beni yendin. Aşkın neşteri ruhuma oturdu, bu yüzden acım Leyli oldu.
Ben zaten bu sevdadan bıktım, yüreğim kan doldu. Ben deliyim, ben deliyim, beni deli etme. Artık bu oyuna gelmek istemiyorum, Leylin'i istemiyorum.
Allah'tan bir nida gelir: "Ey deli! Sizin Leylin'iniz aslında Ben'im. Açık ve gizli damarlarında benim. Yıllar geçtikçe Leyla'yı kendin için yarattın. Ama ben seninleydim, sen beni hiç tanımadın.
Bu yüzden Leyli'nin sevgisini kalbine koyup seni gezgin yapıp çöllere bıraktım. Akıllı olacağını söyledim ama değildin. "Ya Rab" demeni bekledim ama sen "Leyli, Leyli!"
Onu gece gündüz aradın. Ama görüyorum ki bu gece Bana sormaya geldiniz.
Artık Leyli seni terk ettiğine göre, muhtemelen aşk dersini almışsındır.
Yoluma gel, seni kral yapacağım, senin yolunda yüzlerce Leylini feda edeceğim” dedi. (Beytut)
Allah bize gerçekten şah damarımızdan daha yakındır. Ancak dünyayı sevdiğimiz için O'nu görmüyoruz ve bazen O'nu görmezden geliyoruz. Dünyanın bize verdikleriyle kendimizi memnun etmeye çalışıyoruz. Ama sonunda kaybeden biziz. Çünkü gerçek Leyli dünyada değil. Onu ahirette aramalısın. Herkes Allah yolunun yolcusu olacak, dünyevi yüzlerce Laylis ona kurban olacak.
/Deyerler.org/