Peygamber (sav)'i Hatırlayan Ayna - Hazreti Ali Ekber (as)
Bazı tarihçilerin kayıtlarına göre Hz. Ali Ekber, Hicri 33. yılda Şaban ayının 11. gününde doğmuştur. Babası şehidlerin efendisi İmam Hüseyin (a.s), annesi Ebu Mürret ibn Urvet ibn Mesud Sakafi'nin kızı Leyla olup, İmam Hüseyin'in (a.s) büyük oğludur. Bu konuda İmam Zeynebîd'den (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:
"Ali Ekber adında benden büyük bir erkek kardeşim vardı ve onu bu insanlar öldürdü..."
Ali Ekber'in (a.s) bir gün babası İmam Hüseyin (a.s) tarafından Medine valisine bir mesaj iletmekle görevlendirildiği rivayet edilir. Ali Ekber (as), peygamberi Medine valisine teslim ettikten sonra, vali ona "Adın ne?" diye sordu. - sorulduğunda, "Ali" diye cevap verir. Vali sorar: "Kardeşinizin adı nedir?" Hazreti Ali Ekber (as) cevap verir: "Ali." Vali sinirlenir ve der ki: - "Baban bütün oğullarının adını ne Ali koymak istiyor?"
Ali Ekber (a.s.) eve döndükten sonra bu olayı babası İmam Hüseyin'e (a.s.) anlattı. İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Vallahi Allah bana on erkek çocuk verse ve adını Ali ve on kız da olsa, hepsinin adını Fatıma koyardım."
Ali Ekber (a.s.), sevgili İslam Peygamberini güzelliği ve yiğitliğiyle, tavır ve davranışlarıyla, görünüşü ve boyuyla ve konuşmasıyla anmıştır. İmam Hüseyin (a.s) onun manevî mükemmelliğini, görünüşünü ve yüzünü övdü ve şöyle buyurdu: "Ali Ekber, görünüş, ahlâk, davranış, fiil ve konuşma bakımından Peygamber (s.a.v.)'e benziyordu. Ailemizden herhangi biri Peygamberimiz (sav)'in yüzünü görmek istediğinde onun güzel yüzüne bakardı. Yani hem görünüş hem de karakter olarak Peygamber Efendimiz (sav)'i andıran bir ayna gibiydi."
Hz. Ali Ekber (a.s.) Aşure macerasına aktif olarak katılmış, babası İmam Hüseyin'in (a.s.) her zaman yanında olmuş ve son nefesine kadar düşmanlarla mücadele etmiştir. Tarih, İmam Hüseyin'in (a.s) kervanının "Salebe" istasyonunda konakladığını ve İmam Hüseyin'in (a.s) biraz uyuyakaldığını gösteriyor. Uykudan uyandıktan sonra etrafındakilere şöyle der: "Rüyamda ölümün sizi yakında cennete götüreceği söylendi." Ali Ekber (a.s) bu sözü duyunca sordu: "Baba! Biz sağ tarafta değil miyiz?” İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurur: "Evet! Vallahi biz haktan yanayız!" Ali Ekber (a.s.) diyor ki: "Biz bu zamanda ölümden korkmuyoruz." İmam Hüseyin (a.s.), oğlu Ali Ekber'in (a.s.) bu sözüne çok sevindi ve şöyle dedi: "Oğlum, Allah sana güzel bir mükafat versin!" ("Muntehal-amal", Şeyh Abbas Kummi, cilt 1, s. 375.)
Ali Ekber (a.s.), Kerbela faciasında Beni Haşim kabilesinden ilk şehit olmuştur. "Aşura" gününde İmam Hüseyin'in (a.s) bütün ashabı şehit olduktan sonra sıra soyuna geldiğinde herkesten önce meydana çıkan ve göğsünü okların önüne koyan ilk kişi Hz. , mızrak ve kılıçla İslam ve Kur'an yolunda İmam Hüseyin'in (a.s.) büyük oğluydu.Ali Ekber (a.s) olur.
Ali Ekber (a.s.) babasıyla vedalaşıp çadırlardan ayrılmadan önce, İmam Hüseyin (a.s) onun güzel görünümüne ve uzun boyuna sevgiyle baktı ve göğe bakarak şöyle buyurdu:
"Tanrım, bu topluluğa karşı şahit ol!" Onlardan önce tavır, görünüş ve konuşma olarak herkesten çok Peygamberimiz (asm)'e benzeyen bir kimse gelir. Peygamber'in yüzünü görmek istediğimizde yüzüne bakardık..."("Luhuf", Seyyid ibn Tavus, s. 113.)
Yazar. Rza Şukurlu
Kaynak. Maide.az