Bekle... (hikaye)

Bekle... (hikaye)

Mutlu arkadaş - 3 erkek ve 3 kız Florida'nın altın kumsalına tatile gidiyorlardı. Dostça güneş, ılık kum, masmavi su ve güzel bir manzara onları bekliyordu. Sevdiler ve sevildiler. Etraflarındakilere hoş bir gülümseme verdiler. Herkesin kendileri gibi mutlu ve neşeli olmasını istediler. Otobüste yanlarında bir genç de seyahat ediyordu. Bu üzgün durumda, sanki bir şey canını sıkıyordu. Yanına kızlardan biri oturdu. Bu genç adamın adı Wingo'ydu. Wingo, New York hapishanesinde 4 yıl geçirdi ve şimdi eve dönüyor. Bu genç kızı daha da şaşırttı, neden bu kadar üzgün? - Evli misin? - kıza sordu. Bu soruya çok garip bir cevap geldi - Bilmiyorum... Kız şaşkınlıkla sordu: - bilmiyor musun? Wingo dedi ki: - Biliyorsunuz cezaevine girdiğimde eşime bir mektup yazdım ve uzun süre buralardan ayrılmayacağımı söyledim. Eğer beni beklemek ona zor gelecekse, bir noktada çocuklar beni sormaya başlayacaksa ve bu onun canını yakacaksa... Genelde bu zorluğa dayanamıyorsa beni rahat bir vicdanla unutsun. Bunu anlayacağım. "Başka biriyle evlen," diye yazdım ona, "bunu bana bile söyleyemezsin." 3404" data-adsgarden-seen="true" data-adsgarden-status="done">
- Şimdi eve gidiyorsun ve seni neyin beklediğini bilmiyor musun? - Evet, diye cevapladı Wingo heyecanla. - 1 hafta önce iyi halimden dolayı erken tahliye edileceğim bilgisi verildi. Ona bu konuda yazdım. Şehrime yaklaştığınızda büyük bir meşe ağacı göreceksiniz. Ona, hala beni bekliyorsa ve hala ona ihtiyacım varsa, ağacın dalına sarı bir fular bağlamasına izin verdim. Sonra otobüsten inip eve gideceğim. Ama beni bir daha görmek istemiyorsa hiçbir şey yapmasın, o zaman onunla bir daha görüşmemeye çalışırım. Şehre varmak üzereydik. Tüm yolcular dikkatle yolu izliyordu. Otobüste heyecan arttı. Wingo gözlerini kapattı. Zaten 10 vardı, sonra 5 km kaldı. Ve birdenbire... Bütün yolcular koltuklarından fırlayıp bağırmaya ve oynamaya başladılar. Pencereden dışarı bakan Vango şaşkınlıkla dondu. Ağaç güneş ışınlarıyla yıkanmış gibi parlıyordu ve her dal sarı bir fularla kaplıydı. Uzun bir aradan sonra memleketlerine dönmüş bir misafiri ağırlar gibi, rüzgârın ılık nefesiyle usulca sallanıyorlardı. Vango sevinç gözyaşlarını tutamadı. Hızla otobüsten indi ve koşmaya başladı. Öz sıcacık kalbine, güzel geleceğine ve sevdiği insana bir daha ayrılmamak üzere koştu...
Boris Ganago Tercüme: Rzayeva Naila Kaynak. kaizen.az
568 Views