"Osmanlı Tokadı" (Ottoman Sille) kavramının ne zaman ortaya çıktığına dair kesin bir anlatım yoktur. Efsanelerden biri, Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Bey'in çıkan bir çatışma sonucu hiddetlenip önündeki kişiyi avucunun içiyle vurarak öldürdüğüdür. Başka bir rivayette 4.
Murad'ın "Ayak Diwani" yazısında bulunmuştur. Divan'da Sadr Azam Hafız Ahmed Paşa'ya saldıran iki yeniçeriyi tokatlayarak öldürdüğü söylenmektedir.
Hangi rivayetin doğru olduğu veya başka bir rivayetin geçerliliği hakkında tam bir bilgi bulunmamakla birlikte tarihi kaynaklarda Osmanlı ordusu mensuplarının ellerindeki kılıçtan sonra en değerli silahlarının tokat olduğu söylenmektedir. Darbenin şekline ve zamanlamasına bağlı olarak, bu güçlü el vuruşu rakibi yere serme, bayıltma, kulak zarını delme ve hatta öldürme gücüne sahipti.
Etkisi kuvvetli olan bu darbe, el ve kol bükülmeden, avuç içi tam açık olarak, özellikle yanaklara, göz çukuruna ve burun ucuna vurulurdu. Sonuç olarak, göz çukuru ile burun arasındaki boşluktaki kemik parçacıkları beyne doğru hareket ederek ölüme neden oldu. Bu darbeler bazen boyun kırılmalarına yol açarak ölümü kaçınılmaz hale getiriyordu.
Gençler bu dövüş şeklini öğrenmek için çocukluklarından itibaren yağlı taşlar üzerinde çalışarak savaşlara hazırlanırlar. Yapılan arkeolojik kazılarda “Osmanlı Tokadı”nın gücünü ortaya koyan bir takım deliller elde edilmiştir. Bazıları Osmanlı askerlerinin düşman atlarının kafataslarında, bazıları insan kafataslarında ve hatta bazı buluntularda metal kaplarda bulunmuştur.
https://youtu.be/j_urJqH6e5o?t=3
Kaynak. bilgibazarı.com
